LR pro balance

Probalance, LR’ın alkali beslenmeye yardımcı mineral hapları. Kendinizi daha sağlıklı ve zinde hissetmenizi sağlıyor. Metobalizmanızı hızlandırıyor. Zihinsel perfonsınız artıyor. Bunu kullanmadan veya tavsiye etmeden önce “Alkali Beslenme” ne demek onu anlamamız lazım. Dr. Ender Saraç’ın web sitesinden:

“Son dönemde alkali beslenme, alkali su, alkali gıdalar kelimelerini daha çok duyar olduk. Modern yaşam hayatımıza bir çok olumluluklar getirirken bazı noktalarda zararları da oldu. Örneğin doğal beslenmeyi kaybetmeye başladık. Bu nedenle bazı hastalıklar arttı. Öncelikle asit ve alkalinin ne demek olduğunu anlamak için lise yıllarına geri dönerek biraz hafızamızı tazeleyelim. Normalde insanın ph?sı yaklaşık 7.4’tür, yani hafif alkalidir. Bunun biraz altı ve üstü de normaldir ancak 7.35’in altı asidik, 7.45 üstü de alkaliktir. Ancak son yıllarda fast-food gıdalar, asitli meşrubatlar-içecekler, kızartmalar, rafine beyaz şeker ve un gibi hazır gıdalar ve hatta stres dahi beden ph’sını daha asite doğru kaydırdı.

HANGİ GIDALAR ASİDİKTİR ?

Kümes hayvanları, tüm süt ürünleri, yumurta, rafine edilmiş undan yapılan gıdalar, özellikle beyaz un ve beyaz şeker, sentetik tatlandırıcılar, kimyasal katkı maddeleri, ketçap, mayonez, hardal, gazlı içecekler (maden suyu hariç), fazla miktarda kahve ve siyah çay, alkol, kızartmalar, cips, rafine tuz, fruktoz, mısır şurubu, margarin, jöle, ağır yağlı şarküterilerin yanı sıra sigara, tütün mamülleri, uyuşturucular, radyasyona maruz kalmak da aiditeyi arttırmaktadır. Ayrıca uykusuzluk ve hareketsizlik de olumsuz etkili etmektedir. Şimdi şaşıracaksınız ama nefret, öfke, korku, kıskançlık, yoğun stres gibi olumsuz duygular da bedende yüksek asit oluştururlar.

HANGİ GIDALAR ALKALİDİR ?

Salatalık, buğday çimi, zencefil, zerdeçal, hindibağ, ıspanak, brokoli, kırmızı ve kara turp, soya filizi, pazı, klorella ve spirunella gibi tatlı su yosunları, ısırganotu, kuşkonmaz, karpuz, çörekotu, kavun, zeytinyağı, hurma, nane, kekik, karbonat, soya lesitin ve işlenmemiş doğal tuz alkali gıdaların başlarında geliyor .İlginç bir bilgi de şifalı olduğuna inanılan Zemzem suyunun yüksek derecede alkali olmasıdır. Asidik gıdaları şekersiz komposto yaparak asidik etkilerini azaltabilirsiniz.

ASİT GIDALARIN ZARARI NELERDİR ?

Önce uyuşukluk ve yorgunluk başlar.Durum ilerlerse baş ağrıları, mide bulantıları, sinirlilik, depresyona eğilim, vücut ağrılarında artış, mide de yanma ve asit artışı, kronik yorgunluk hatta pek çok ciddi hastalığın da başlangıcına yol açabilir ve daha kolay hastalanmanın önü açılabilir. Bağışıklık sistemi bu durumdan olumsuz etkilenebilir.Hatta bazı görüşlere göre daha şişman olmanın önünü bile açabilir. Pilavlar, makarnalar,börekler,beyazekmekler,patates kızartmaları, kekler, pastalar, çörekler gibi hızlı karbohidratların aşırı tüketildiği durumlarda yağ asidi üretimi artar ve bel, kalça, karın bölgelerinde depolanır. Şeker,damar hastalıkları gib kronik hastalıkların oluşması kolaylaşabilir.”

PEKİ PROBALANCE ALKALI BESLENMEYİ NASIL DENGELER?

Bu aşırı asitlenmeden tamamen korunmanız tamamen imkansız. LR Probalance ie sadece düzenleyici, daha doğrusu destekleyici bir besin takviyesi sunmaktadır.

Her şeyden daha önemlisi vücudunuza, ProBalance’ın içerisinde dengeli bir ölçüde bulunan yeterli, esas ve bazik (alkali) mineralleri almanızdır. Bu mineraller; Kalsiyum, Potasyum, Magnezyum ve Sodyumdur. Bunlar vücuttaki Asit-Baz dengesini düzenlemekle yükümlüdür.

ProBalance’ın içerisinde kalsiyum ve sodyum karbonat bulunmaktadır. “Asit intibitörü (azaltıcısı)” olarak adlandırılan karbonat, artan mide asidi durumunda mideyi sarar ve buna bağlı ortaya çıkabilecek mide yanmasını engeller.

Aynı zamanda ProBalance’ın içeriğinde potasyum ve magnezyum sitrat bulunur. Sitratların metabolizma içerisinde kullanımı oldukça değerlidir ve bazik (aklali) mineralleri hızlıca kan dolaşımına taşır.

Güçlü kalabilmemiz ve kendimizi sağlıklı hissedebilmemiz için mineraller ve eser elementler içeren, takviye edici gıda ProBalance ile günlük beslenmemiz düzenlenir, aynı zamanda da desteklenir.

Lr parfümleri

1. Nedir bu baş nota, kalp nota ve dip nota?
Baş, kalp ve dip notalar parfümü oluşturan ve sırasıyla mükemmel bir uyum içerisinde
kendilerini gösteren üç ayrı yapı taşıdır:
Baş nota bir parfümün sıkıldıktan sonraki ilk izlenimidir. Baş nota bir parfümün hoşumuza
gidip gitmemesi bakımından belirleyicidir.
Kalp nota ise baş nota uçup gittikten sonra geriye kalandır. Kalp nota parfümün merkezi
kısmıdır (asıl koku karakteridir) ve baş notaya göre çok daha uzun bir süre algılanır.
Dip nota ise koku sürecinin üçüncü ve son kısmını oluşturur. Hem baş hem kalp nota da
bulunur ve saatler sonra hala kalıcı olan son notadır.

2. Parfümü en iyi nasıl muhafaza edebilirim?
Parfüm serin ve kuru bir ortamda muhafaza edilmelidir. En iyisi orijinal ambalajı içerisinde
muhafaza etmektir. Güçlü güneş ışınları ve sıcaklık kokunun rengini değiştirebilir ve hem
koku yoğunluğunu hem de dayanıklılığını azaltabilir. Parfümler mümkün mertebe bir yıl
içerisinde tüketilmelidirler.

3. Kokuyu nerelerime sürmeliyim?
En ideali vücutta kan dolaşımının özellikle iyi olduğu yerlerdir. Cilt buralarda özellikle sıcak
olup, koku böylelikle kendisini en iyi şekilde gösterebilir. Bu yerler boyun, dekolte, bilekler
veya diz ve dirsekleri ve ensedir. Kulak arkasına bir damlayı da unutmayın!

4. Parfüm doğru bir şekilde nasıl uygulanır?
Parfüm sıkılır ve ciltte kurumaya bırakılır (bileklere sıkıldıysa hafifçe sürtülür). Kesinlikle
masaj yapılarak veya cilt ovularak uygulanmaz, çünkü bu şekilde kokunun yoğunluğu
kaybolabilir.
Parfum Absolu ise yüksek koku yağı konsantrasyonu nedeniyle sadece tasarruflu kullanılır.
Çoğu zaman cildin belli bir noktasına bir damla yeterlidir.

5. Kendi parfümümü kısa bir süre sonra artık neden algılamıyorum?
Bu doğal alışma etkisidir. Eğer sürekli aynı kokuyu kullanırsanız burnunuz bir süre sonra bu
kokuya alışır ve kokuyu maskeler. Buna karşılık çevrenizdeki kişiler bu kokuyu hala yoğun bir
şekilde algılamaya devam ederler. Biz den bir ipucu: Bu nedenle parfümünüzü sık sık
değiştirin! Sevdiğiniz belli bir kokuyla kendinizi sınırlamayın, bilakis ruh durumunuza veya
gireceğiniz ortama göre farklı parfümler kullanın.

6. Kendim için doğru kokuyu nasıl bulurum?
Doğru kokuyu ararken düşünmemiz gereken en önemli şey kokuyu hangi vesileyle sıkmak
istediğinizdir. Özellikle mevsimler (yazın daha ziyade hafif, ferah parfümler, kışın ise
rahatlıkla daha ağır, yoğun kokular kullanabiliriz) ve vesileler (örneğin sıradan işgünü, spor
veya gece eğlencesi) önemli rol oynarlar. Elbette koku sizin tipinize de uygun olmalıdır: Daha
ziyade doğal bir sportifliğiniz mi var yoksa şık bir romantik misiniz? Bu noktada LR size çok
sayıda çeşit sunar.
Son olarak doğru kokuyu ararken size yardımı dokunacak tek şey denemektir. Bunun için de
LR sizlere Starbox içerisinde pratik denemelikler sunmaktadır. Kokuları önce koku/koklama
şeridinde denemenizi ve hoşunuza giderse bir kez de cildiniz üzerinde denemenizi tavsiye
ederiz. Çünkü koku, ancak cilt üzerinde kendisini doğru bir şekilde gösterir ve siz de ancak
bu şekilde kokunun sizin hoşunuza gidip gitmediğini değerlendirebilirsiniz.
İpucu: Arka arkaya en fazla 4 kokuyu koklayın. Sonrasında kısa bir mola verin. Çünkü
burnunuz kısa bir süre içerisinde yorulur.

7. Eau de Parfum, Eau de Toilette vs. kokular arasındaki fark nedir?
Kokular çeşitli formlarda sunulur. Bunlar kendi aralarında içerdikleri parfüm yağı oranıyla
birbirlerinden ayrılırlar.
En yüksek parfüm yağı oranı Parfum Absolu içerisindedir. Bunu Eau de Parfum (EdP) ve
Eau de Toilette (EdT) takip eder.

8. Neden aynı koku başka insanlarda farklı kokuyor?
Bunun en önemli nedeni cildin özelliği ve beslenmedir. Koku cildin kendi kokusuyla
reaksiyona girer ve böylelikle kişiye özgü bir koku yayılımı meydana gelir. Böylece bir koku
kuru bir cilt üzerinde yağlı bir ciltteki kadar yoğun kokmaz. Böylece bir başkası üzerinde
beğendiğiniz bir kokunun kendi üzerinizde bambaşka bir yayılım ortaya geliştirmesi de
mümkündür.
Cildin özelliğinin yanı sıra ruh durumu ve günün saati de kokunun algılanması bakımından
belirleyici faktörlerdir. Akşam güzel kokan, gündüz vakti rahatsız edici bir etki bırakabilir.

9. Bir kokunun cilt üzerindeki kalıcılığını nasıl uzatabilirim?
Bir taraftan kokular içerdikleri maddelere bağlı olarak farklı uzunluklarda kalıcıdırlar. Örneğin
sitrik ve yeşil notalar daha çabuk uçarlarken buna karşılık odunsu ve oryantal notalar cilt
üzerinde belirgin ölçüde daha fazla kalırlar. Öte yandan kokuların kalıcılıkları kokuyu
kullanan kişinin bireysel olarak kendi cildinin özelliğine de bağlıdır. Buna göre bir koku
örneğin, sıcak ve canlı bir ciltte soğuk bir cilde göre daha uzun süre kalır. Koku deneyiminizi
artırmak için kokunuzu gün içerisinde tazeleyin veya kokuyu sıkmadan önce ayrıca aynı koku
serisinden bir de vücut bakım ürünü uygulayın.

EGZAMA VE SEDEF RAHATSIZLIĞI

Bir çok kişinin şikayetçi olduğu cilt problemleri arasında ”Cilt Döküntüsü, Egzama, Sedef” ve ”Kuru Cilt Döküntüsü” olduğunu biliyorsunuz. Bu cilt problemleri için pek çok krem pek çok alternatif yöntemler uygulansa da kesin sonuca varılamadığını da görmekteyiz. LR Cilt Döküntüsü ve Kuru Cilt Döküntüsü kremi de her ciltte %100 geçirecek demiyoruz ama destekleyici ve geçmesinde yardımcı ürün olduğunu biliyoruz. Kullanıcı yorumlarına baktığımızda ise ciddi oranda bir olumlu sonuç aldığımızı ve yorumların hepsinde LR’a teşekkürler yağdığını sizler de yaptığınız araştırmada göreceksiniz.LR Cilt Döküntüsü yaşanan ciltler için iyileşme sürecine yardımcı olan tek şey ”Dermaintense Krem” bu kremi kullanmadan önce bir ürüne daha ihtiyacınız olacaktır. O da ilk yardım spreyi sorunlu bölgeye önce spreyi sıkıyorsunuz ve cildiniz kurumadan önce Dermaintense Kremi sürüyorsunuz.

Cilt Döküntüsü ve Kuru Cilt Döküntüsü cilt problemi için kullanılacak ürünler ve kullanım şekli;

Cilt Döküntüsü:

• Acil Durum Spreyi: sabah ve akşam sorunlu bölgeye sprey sıkılarak, Dermaintense Kremin sürünüz.
• Propolis Krem: İyileştirmeye yardımcı özelliği ile adından çok sık söz ettiren LR Proplis Krem özellikle soğuk ortamlarda bulunanlar için de çok etkilidir. Kullandıktan sonra etkisini sizde hissedeceksiniz.
•  Aloe Vera Sivera İçecek: Isırgan otu özü içeren Aloe Vera Sivera içeceğimiz özellikle içindeki özün de özelliği olan bağırsak onarıcıdır. Sadece krem ile sonuç almanız çok zordur, bunun için içecek takviye almanızı da tavsiye ederim.
• Saç Diplerinde Döküntü: Microsilver şampuan bu gibi durumlar için çok özeldir. Özellikle duş sonrası da şampuanımıza ait olan spreyi de saç diplerine masaj yaparak yedirmelisiniz.

Kuru Cilt Döküntüsü:

Dermaintense krem: Sabah, Akşam problem yaşadığınız bölgeye uygulanmalıdır ve diğer hiç bir ürün ile karıştırmamanızı öneririm.

Aloe Vera Sivera içecek: Yukarıda için önerdiğimiz Sivera içeceğimizi Cilt Döküntüsü için de kullanmanızı öneririz. İçerdiği ısırgan otu özü gerçek anlamda çok etkili olduğundan sadece krem pek çözüm olmayacaktır. Bu yüzden bu ikili kombini demenizi tavsiye ediyoruz.

LR Nasır ve Topuk Çatlaklarına Doğal Yardımcı

LR Ürünleri arasında en çok ilgi gören ve çoğu cilt rahatsızlıklarına iyi gelen LR Propolis Krem Nasır ve Topuk Çatlakları için bire bir iyi gelen LR ürünüdür. Bu krem ile Nasır ve Topuk çatlaklarına, topuk sertleşmesine veda edebilirsiniz. Düzenli olarak Propolis kremi kullandığınızda kısa süre sonra sizi rahatsız eden bu tür cilt rahatsızlıklarından kurtulmanız mümkündür. Ayrıca Propolis Krem içerisinde bulunan yüksek oranda Aloe Vera bitki özü ve diğer bileşen bitki özleri ile birlikte muhteşem bir karışımdır. Almanya’da en titiz ve en hijyen bir şekilde üretilen bu ürün için çok çalışan Alman bilim insanları bu mucize kreme imzasını atarak insanlığa çok faydasının olacağını da açıklamalarında belirtmişlerdir.

LR Propolis Krem Nasır İçin Kullanımı

Öncelikle Nasır sıkıntısı çekenler için bu ürünü evet tavsiye ediyoruz, fakat bu ürün ile beraber bir de kullanmanız gereken Aloe Vera Acil Yardım Spreyi ile beraber kullanmanızı öneriyoruz. İlk önce Nasır olan bölgeyi Acil Yardım Spreyi ile temizliyoruz ve daha sonrasında ise LR Propolis Krem sürerek bunu günde en az 2 kere yapıyoruz. Sabah, akşam kafidir. Bu şekilde düzenli olarak kullanıldığında nasırınızın iyileşme sürecinde ürünümüz yardımcı ve destekleyici olacaktır.

LR Propolis Krem Topuk Çatlakları İçin Kullanımı

Ayak topuklarında oluşan sertleşme ve bunun beraberinde gelen topuk çatlakları insan hayatında çok sıklıkla rastlanan bir durumdur. Kim istemez ki, yumuşacık bir topuğu olsun. Bahsettiğimiz krem ile bu mümkün oluyor ve sizlerin de böyle bir durumdan şikayetiniz var ise eğer, kesinlikle Propolis Krem kullanmalısınız diyoruz.

Kullanımına gelince Nasır’da olduğu gibi Topuk çatlaklarında da Aloe Vera Acil Yardım Spreyi ile önce bölgeyi temizliyoruz, dezenfekte ediyoruz ve ardından Propolis Kremi topuğunuza iyice yedirerek sürüyoruz. Bunu da günde en az 2 kere uygulamanız gerekmektedir